.

23 Mayıs 2009 Cumartesi

Yıllar sonra. . .

"...Seni ben tanıdığımda,sen beş yaşındaydın" dedi bana.Saatler önce....Süslü bi'şeymişim biliyodum bunu. Hemen büyümek istermişim,annemin,onun ayakkabılarını giyer tak tak gezermişim,susmak bilmezmişim,meraklıymışım,gevezeymişim,ki hala öyleyim. .Sol kolumun kırıldığı zamanı bile biliyor. Geçmişten bi sürü anıyı çekti uzaklardan getirdi aklıma al işte karşında dedi sanki usulca o naif ses tonuyla... Elif geldi aklıma. Babası avukattı. Annesi kilolu esmer bi kadındı. Çocukluk arkadaşımdı. Resimlerimiz var hala albümümde şekercilerin önünde çekilmişiz o meşhur parkta,(şu an adını hatırlayamadım.) Herneyse o işte nişanlanmış iki sene önce annem şimdi çoktan evlenmiştir dedi. Aklıma geldi evcilik oynardık isimler takardık birbirimize yabancı isimler sinderalla ve ya ne bilim güzel isimler işte.Onun odasında oynardık. Odayı ikiye bölerdik bi köşe benim evim derdim diğer köşe senin. Birbirimize misafirliğe giderdik. Konuşurduk bebeklerimiz çocuklarımız gibi olurdu. Onlara da isim takardık tabi. Üf o isimler aklıma gelmiyor şimdi. Neyse 'Elif' bize geldiğinde balkonda oynardık. Sonra ailece sahile gezmeye gittiğimiz zamanları hatırlıyorum. Ailece görüşüyorduk çünkü. Hatta sahilde çekilmiş fotoğraflarımız bile bulunmakta. Sonra annemin hatırlatmasıyla Yasin Ağbi geldi aklıma. Oda karşı komşumuzun oğluydu. Bi kız kardeşi vardı 'Aslı' Yasin Ağbi 'gazetecilik' okuyodu İstanbul üniversitesinde sanırım yoksa Marmara'mıydı bak şimdi onu da hatırlayamadım. Neyse sempatik bi ağbiydi. O çok sesli kahkahalarını hatırlıyorum. Yüzü güzeldi. Yok canım platonik aşkım falan değildi.(Valla bak) Sonra okula giderken o, bazen pencereden dışarıyı izlediğim zamanlarda, hep denk gelirdi, görürdüm gidişini. Yeşil sırt çantası vardı. Beyaz tişörtü vazgeçilmeziydi. Ya da ben onu her gördüğümde beyaz tişörtü vardı üzerinde. Detay işte,aklımda kalmış.. Sonra sohbet devam ederken,Naciye teyze geldi aklıma tombalak bi'şeydi oda. Severdi beni. O'da komşumuzdu kısaca.Evimizin arkasındaki parka gittiğimizi hatırlıyor. Orta okulda vesikalık fotoğraf lazım olduğunda birlikte gitmişiz fotoğraf stüdyosuna. Onuda hatırlıyor. Yıllar sonra Annemin saklayıp bana gösterdiği o fotoğrafı, ilk gördüğümde ne hissettiğimi anlatmadım ona. Sonra o fotoğrafı hayatımda değeri büyük olan biri'ne verdiğimide söylemedim. Şu an cüzdanımda o fotoğrafımın olduğunuda bilmiyor. O fotoğrafı görünce çocukluğumu hatırladığımdan o masum gülüşümü, unutmak istemediğimden de haberi yok... Ve şu an içimi acıtan o şarkıyı dinlediğimide tahmin etmiyor. Annemle oturma odasında sohbet ediyor. Gözlerinin mavisi gülüyor belki,ama geçen yıllar onu hiç değiştirmemiş,ben bunu biliyorum. .Hep hatırladıklarımı yazdım sana. Ben... Ben nasılım şimdi? İyiyim diye kandıralım hadi herkesi. İyiyim iyi... Gerçek şu ki;iyi olmakla yetiniyorum,nasıl olduğumu bilmiyorum. . .

4 yorum:

bi dost dedi ki...

yazılar çok küçük:(

ZK dedi ki...

Şimdi nasıl? : )

bi dost dedi ki...

güzel :)) sağoll:)

ZK dedi ki...

Yazdıklarımın takip edilmesi hoş.. Asıl ben teşekkür ettim,ilgilenip okududuğun/uz için. .