.

15 Mayıs 2009 Cuma

Affet beni!

Ne hissettiğimi bilmiyorum.Sadece yazmak istiyorum ya da ağlamak. Ama bildiğim;acı çekmeyi sevmeye başladığımı öğrendiğim. Yoksa insan nasıl mutlu olabilir ki,ağlarken, telefonda "onunla konuştum" diye... Hala dost...sun sen. Hala sensin işte. Sen yine yollardasın. Ben yine oradayım. O kadar safım ki,biliyosun. Sana kendimi anlatmama gerek yok ki. Neden böyle olduğuma dair hiç bi fikrim yok. Ciddiye almıyorum sanki hayatı. Yarım yamalak yaşıyorum! Olması gerektiği gibi. Kurallarım yok! Kaybettim bi'şeyleri. Hala o saf kız olsam da umuda olan inancımı çoktan yitirdim. Dedim ya sana da. Sana yaptığım haksızlıktan öte kendimi en büyük yanlışı yaptım ben. İyi oldu sesini duymak yeniden. Yeniden seninle konuşurken ağlamak. İyi oldu. Hak ettim ben! Sana "affet beni" demek için bile yüzüm yokken duydum ya senin için değerimi,bu bitirdi yüreğimdeki sevimsiz bekleyişi. Sana suç bulmuyorum ama keşke diyorum daha çok anlatsaydın gerçekleri... Konuşmak yetmeseydi. Bağırsaydın. Bağırmak yetmeseydi. Haykırsaydın yüzüme, benim göremediklerimi. Sen hep,benden daha iyi bildin beni... Hep aynı kal. İçimde hissettiğim yerde. Hep biliyordum bir gün gerçekleşecek o konuşma diye. Ve işte saatler önce gerçekleşti. O kadar zaman hiç geçmemiş gibi. Sanki. Affet beni... Seni üzdüğüm için değil... Kendimi değersizlikle mükafatlandırdığım için. .Affet!

Hiç yorum yok: