.

25 Şubat 2009 Çarşamba

Çok uzak/sın bana...

ßugün bitti işte...
Bu kadar çok üşümemin sebebi belli oldu.
Hem üşür hem yüreği yanar mı insanın?
Benim yanıyor. . .
Artık çok uzak...
Çok uzaksın bana...
ZK
25.02.2009
19:02
Bir başkasıyla aynı olabilir mi benim isyanım?
Bir başkasının istekleriyle,aynı olabilir mi benim isteklerim?
Ben hala çocuk muyum günlük?
Daha geçen gün dedi kuzen;
çocuksun hala sen...
Hep büyüdüm diyorum ama büyüyemiyorum!
Niye?
Öyle kolay şeyler de yaşamıyorum...
Acılar işte... Hiç geçmiyor...
Başka biriyle isyanım çakışıyor...
Onun nedenleri benim oluyor...
Onun gözyaşları benim gözlerimden dökülüyor...
Niye günlük?
Niye bu hayat bana büyümeyi öğretemiyor?
Çok mu becereksiz...
Çok mu isteksiz...
Bıktım biliyor musun?
ZK
25.02.2009
19:56

23 Şubat 2009 Pazartesi

Hayat/a...

ßen çok küçükken bi dönem bizim evde televizyon yoktu.
Komşumuz vardı. 'Kadriye teyze'
Onlara giderdim çizgi film izlemeye...
Kadriye teyze'nin üç çocuğu vardı.
Kocası vefat etmiş,ti kalp rahatsızlığından sanırım.
Kızlarının biri evliydi 'Fatma abla'
£vde bi oğlu vardı hep hastaydı. .Yüzünün bir kısmı beyaz beyazdı.
O zamanlar anlamazdım büyüdükçe öğrendim ' Sedef' hastalığını.
Her neyse o eve her gittiğimde,televizyon açılırdı ama,
o hep başka şeyler izlemek isterdi,bense çizgi film. .
Yalvarırdım bazen çizgi film izlemek istediğimden.
Çoğu kez tartışırdık bu konuda.
Bende onu Kadriye Teyze'ye şikayet ederdim.
Yaşça benden büyüktü abi derdim.
Ama şu an adını hatırlamıyorum....
Ne garip bazen hayatıma dair çok ince detayları unutabiliyorum....
Çok sonra duydum,kanserden vefat etmiş.
İçim acıdı, üzüldüm.Çocukluğumun bi parçasıydı sonuçta.
Bir damlası belki.
Yine vardı işte bir yerlerde...
Biz onlarla aynı sokakta oturuyorduk.
Yalnız bizimki apartman dairesi.
Kadriye Teyze'lerin evleri müstakildi. 'Ahşap'
Merdivenleri koşa koşa çıkardım.
O gıcırdama sesi bile hala aklımda...
Neden bilmem unutamam çocukluğumun hatıralarını.
Öyle anlamsız bir anda aklıma gelirler.
Bazen sevindirirler bazen üzerler.
Kadriye teyze' nin bi kızı daha vardı.'Zeynep' Abla...
Çok sinirliydi. Anımsıyorum herşeye kızardı.
Durup dururken ağlardı.Odasından çıkmazdı.
O zamanlar anlamazdım neden öyle olduğunu...
Babasını kaybetmenin acısıydı belki onu öyle hırçın yapan....
Değerliydi o benim için,ama söyleyemezdim...
Severdi beni.Masum güleç bir çocuktum işte,ona göre;
Ne anlardım onun halinden...
Şimdi geçmişi hatırladıkça anlıyorum onu...
Anlıyorum aslında kendi kırgınlığından herkesi kırmak isteyişini...
Anlıyorum şimdi kaçışlarının sebebini.
Belki bende şimdi onun gibiyim.
Yo hayır ben hala gülümseyebiliyorum.
İçimdeki o saf o temiz yanım hayata direniyor...
Sonradan Zeynep Abla'nında evlendiğni duydum...
Mutlu bir yuvası olduğunu.Çok mutlu oldum...
Çünkü onunda hasretiydi bilirdim.
'Çocukların duası kabul olur' derdi 'dua et benim için' Ederdim.
Bir insanın kurduğu hayallere kavuşması o kadar kolay olmuyor...
Hele ki acılar çekildikçe,çok küçük şeyler bile insanı mutlu edebiliyor...
'Zeynep' Abla'nın şimdi nasıl olduğunu bilmiyorum...
Mutlu olduğunu umuyorum...
Nerden esti hatırlamıyorum dün gece,uyumadan önce kendi kendime düşünürken,
hayatı, acıları, geçmişi, geleceği o minik aile aklıma geldi.
Umutlandım. Duygulandım. Ağladım.
VE...Bu sabah...
Annemin söylediği bir söz üzerine haykırmak istedim,
yine 'neden' diye...
"Parçalanmış bir aile bizim gibi"
Anne bazen bu kadar gerçekçi olmanı istemiyorum...
Gözlerinin yeşilindeki kederide görmek istemiyorum.
Senin üzüntün benim oluyor...
Benim sevincim senin...
Ama anne niye?
Niye yarım kaldı benim hayalllerim?
ZK
15:55
23.02.2009

22 Şubat 2009 Pazar

Hisset! (me)

***
Hayat çok garip gerçekten...
Başkasından gelen bir mesaj bile seni hatırlatıyo bazen..
Oysa ne kadar anlamsız, bunu hissetmem?
ßir başkasının bana senin gibi seslenmesine,
aldırmamam lazım.
En fazla bir "canım" kelimesi...
Ağlatır mı insanı? Ağlatır...
ßu kendimi avutmak mı kandırmak mı bilmiyorum...
Bildiğim tek şey;
Senden nefret etmiyorum. Edemiyorum.
Mutlu ol. Hep son diyorum son...
Bu sana son yazışım.
Olmuyor işte olmuyor... Bunu sen bilme...
Sensiz yaşayamadığımı,her gece nefes alamadığımı,
uyuyamadığımı hisset! (me!)

ZK
22.02.2009

17 Şubat 2009 Salı

!

Canım yine acıdı baba... Yine sen yoktun acın vardı... Ağladım neden dediler söyleyemedim... Sustum... İçime yuttum acımı... Hani uzaktan mutlu olduğunu bilmek yeterdi... Yine seni gösterdiler... Yine acımı yenilediler... Bunu yapmak zorundalar mı bilmiyorum... Senin kim olduğunu kimseye söylemiyorum... Oysa en son dün ağlamıştım senin için... Annemden saklamıştım gözyaşlarımı... Bugün onunla birlikte ağladım... "Ağla! ma" dedik ikimizde birbirimize... Ezgi teyzem nasıl dedi, "benim gibi" dedim... Bu galiba bizim kaderimiz... Çok yoruldum günlük ben içime attıklarım yüzünden.. Şimdi birinin hayırdır canım ya ne oldu kötü bir şey mi var sorusuna cevap arıyorum... ANLAT! abilir miyim hiç bilmiyorum... O kadar çok insan var ken hayatta... Neden neden hep ben diyorum... Neden...

16 Şubat 2009 Pazartesi

Anlam (sız)

Ankara! Özle!
me...
m
diyordum...
Ama özlüyorum...
16.02.2009
16:55