.

21 Mayıs 2010 Cuma

Sana söylemek istediğim çok şey var,
ama zamanım yok, cidden yok!
Öyle hava olsun diye kurduğum cümlelerden değil bu,
nasıl uykuya daldığımı hatırlamadığım geceler var,
durulmayan bir yürek, durdurulmayan..
Bu sefer anlatamam ki,
tükenmiyorum 'tükenme!' dedi ya hayat,
direniyorum....
Oysa yıllardır neyin hasretiyle yandığımı bile bilmiyorum..
Ama sen sesindeki tipisine tutulduğum, geleceksin değil mi?
Evet evet biliyorum . .
Daha çok saçmalardım da uyumam gerek şimdi,
sabah gitmem gereken bir iş, biraz vefa bolca sabrım var!
Bırak, karışma çiçeklensin, hayatım...
Bir gece yine uyandır beni uykumdan, kalmasın sabrım...

19 Mayıs 2010 Çarşamba


Konuş!
Sesindeki uykuya dalmak istiyorum...
Sev!
Sende kendimi görmek istiyorum...

13 Mayıs 2010 Perşembe

Yarın yepyeni bir başlangıç var. .
Uzun süre yokum, bilok.
Özle beni,
hem çok seviyorum hem kaçıyorum senden!
Sevmek böyle işte!
Hadi gittim ben . . .

11 Mayıs 2010 Salı


Beni uzaklarda bir yerde
ya da çok yakınımda izliyor olman
deli ediyor beni.
Hani kim olduğunu bilsem,
bir gün bile
aramadım ki seni.

10 Mayıs 2010 Pazartesi


Yüzün eskimesin, ölürken!

Her yağmurda ağlanmaz, çocuk musun sen?

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Yorulmaya gidiyorum
kına gecesi var,
eğlence..
Sonraaaaa yüksek yüksek
tepelere...
Of neyse geldiğimde görüşelim seninle
bilok ben var ya seni çok seviyorum be!
Gerçekten!
Komik değil,
seviyorum seni!

4 Mayıs 2010 Salı

Susmaya karar versem haykıra haykıra git desem sana... Gülünç duruma düşürsem seni, böyle olmanı anlamasam sonra savaşmanı istesem kendinle... Yılma! desem ağlarken bile... Öylesine bir şarkının gözlerine bıraktığı hüzün gibi, sil beni desem ansızın! Karanlığa sıkıştın! Kalk! desem, yorgun bedenin mi yüreğin mi? Sorsam, cevap vermesen! Sussan, korksan yine... Seni bu hale düşürenlere lanet yağdırsam, yetmese küfür etsem! Olanlara... Olmamışlara!!
Şehir şehir,ülke ülke gezsem...
Son durağım olsan, dursam yolunda..."Artık yoruldum" desem, bir damla su istesem çölünün ortasında, kavrulmuş dudaklarımla, sana anlatsam gördüklerimi. . Konuşsam, sesime dalsan, kendime benzetiyorum seni desem... Duraklasan; daha önce beni hiç görmedin ben olduğunu bile bilmezken, nasıl benzetirsin beni kendine? desen... Bu sefer ben sussam konuşmasam seninle... Hatta küsmüş gibi yapsam ama küsemesem sana,alttan alttan bana savrulan gülümseyişlerine gülümsesem ben de...
Ne varsa sakladığım kuytularda, çıkarsan ortaya! Şaşırsam kalsa/m karşında. .
İnkar etsem çocuk gibi, elimden alınan oyuncak mısın sen!?
Hayır...Bir hayale yazdım ben,
sen değilsin ki bahsettiğim desem!
Ne dersin?