.

24 Nisan 2011 Pazar


Böyle en kral arabesk şarkılarını bir bir dinleyesim var, 
efkarım olduğundan mı bilmiyorum yani insan neden dinler
 canını yakan şarkıları hiç merak etmiyorum! 
Kendime küsmüyorum ben , garip olan insanlara küsüyorum! 
Canım yanıyor benim uzak durun! diyorum,
 onlar bunu dinlemiyorlar. 
Daha çok canımı yakmaya çalışıyorlar! 
Böyle her gün bir parça daha fazla. 
Evet hep daha fazla. Bu son cümlem bir öncekiyle 
aynı ama bilok idare et artık,
 müslüm baba dinlerken ancak bu kadar yazabilirim sana. 
Boş sokaklarda yürüyorduk seninle. 
Senin yanındayken en huzurlu en mutlu benim. 
Hayatım seninle bir çizgi film tadında ilerliyor sanki. 
Herşey renkli. Herşey bir başka geliyor gözüme. 
Perdeyi sen açıyorsun sen kapatıyorsun.
 Lütfen bana bağırma. Lütfen beni ağlatma. Lütfen.... 
ßu hayat yeterince zor zaten! Birde sen zorlaştırma. 
Yazım çok saçma sapan oldu ama uf saçma bile olsa sen anla..

18 Nisan 2011 Pazartesi





Bir sahil sessizliği istiyorum, aslında daha bir gün önce o sessizliği yaşıyordum.Kendini sevme demişim sana, ne kadar aptalca! Kendini sevmelisin sen , bana aldırma. Yani insan kendini sevmeli, bu kaderimdir diyerek boyun eğmeli! Öyle mi! Belki de. Sorguladığım şu hayatı, sormuyorum artık. Anlık mutluluklarla sonsuz mutlulukların yaptığı bir kavganın sonucunda ağızdan çıkan bir "keşke" gibi, dökülüyorum dudaklarından.. Uzak nedir diyorum sana, senin bana uzak olmanın anlamı nedir* Sen yakın olunca bile uzak olursun. Sen uzak olunca bile yakınsın. Bu nasıl çelişkidir? Kalabalığın içinde soruyorsun bana, sevgim sende midir? Cevabını bildiği soruları niye sorar insan; kendini tatmin etmek için mi? Seviyorum demek yetersiz midir bazen? - Olabilir..  Anılarından bile bıkar insan, hiç gelmeyecek olan bir geleceği bekler durur. Hayat beklediğimiz anların toplamı..dır belki de. Sürekli beklemedeyiz. Doktorları bekliyoruz hastanelerde. Trafik ışıklarını bekliyoruz trafikte.Bir bebeğin doğmasını bekliyoruz ana rahminde. Daha çok beklediğimiz şey var, hayat beklemelerle geçiyor zaten. Beklemiycem ben artık diyemiyosun ki! Deme zaten, bekle. Zamanı gelir her şeyin. Ağlamanının, gülmenin.. 

4 Nisan 2011 Pazartesi


Yağmular neden siyah yağmıyor..? Merak ettiğim tek soru bu değil, yeryüzü ile ilgili aman neyse.. Ümit sayın&Tarkan düetine takıldım bu aralar.. Hani takılırsın bi' şarkıya, gece gündüz söyler durursun! Anlamını anlamazsın söyledikçe kaybolur sanki anlam, öyle işte.. Şarkının anlamı kayboldu ama yine de dinliyorum.. Gitme! diyor çoğunlukla.. Ha bi'de şu cümle nasıl denk geldi kendime; gelmedi belki de ben uydurdum..  
Bir gün giycem siyah ayakkabılarımı, siyah yağmular yağarken gidicem bu şehirden.. Deli gibi özlerken kendimi, kendimsiz olmayı düşleyerek aşıcam yolları.. Sever mi insan kendini, yoksa kendini sevemediği için mi sever başka birini..? Sus sen sevme kendini..