.

1 Mayıs 2011 Pazar



Ne kadar yorgunum biliyorum, bitmesine yakın olan hüznü seviyorum.. Belki de yazamadığım için ağlıyorum, mutfakta salata yaparken misal, normal değil öyle bir kaç damla yaş değil.. Hıçkıra hıçkıra.. Ağlıyorum mu dedim, hayır hayır ağladım! Sana gözünden yakındım.. Boşuna yaşanmış sevinçler vardır, bi' köşede durur öylece boş(un)a! Saklanırsın, gel derler sana, gitmezsin inadına. İnadın vardır senin, kendini bilmişliğin. Kendini beğenmişlik asla değil..Beğenmezsin ki sen kendini, hep bir kusur bulursun. Gülen masum gözlerin vardır, onları ağlatıp durursun! Belki onlar ağlamayı hak etmiyor bedeninde olmaları sana ait olduğunu göstermez ki.. Neden ağlatıyosun gözlerini? "Neden" hayatta en çok nefret ettiğin soru di mi? -Evet.. Hiç durmadan yazdın, hiç durmadan ağladın.. -Ne oldu? Hiç... Ah bi'de sigaraya başladın! Bir kaç günlük huzur istemiyorsun sen. Bir kaç yıllık yahut bir kaç asırlık! Ne fark eder ki.. Perişansın şimdi..

1 yorum:

gölge dedi ki...

merhaba..

ben bir davette bulunmak istiyorum
acaba aramıza katılırmısınız..

oksitlenmiscumleler.blogspot.com buradan inceleyebilirsiniz.
sevgiler..