.

25 Ağustos 2009 Salı

Sessizliği bozma! yalım. . .


Aslında diye bir başlasam cümleme... Aslında anlatılması gereken o kadar çok şey var ki... Susmak buysa susuyorum, konuşmak buysa konuşuyorum, ve gerçekten çok özlüyorum... Her gün farklı bi anla çıkıyor karşıma hatıralarım,insanın içinde eksik hissettiği duyguları başka hayatlarla, başka hayatlarda hissetmesi ne garip. Annen yoksa, anne gibi sahip çıkan bir dostun olur, baban yoksa baba gibi saydığın bir amcan olur, her ikisi de yoksa anne ve baba gibi seni karşılıksız, senden bi'şey beklemeden seven sevdiğin olur... Olanları olmayanları bir kenara bırak, asıl anlatmak istediğim bu değil...di... Her güne kendimi kandırmak adına gülerek başlasam da günün sonunda veya ortasında ağlamalarım çıkıyor ortaya... Mesela odamda dolanıp duran ama dikkatimi çekmeyen ve en sonunda odamın tavanına yapışmış bi halde bulduğum o beyaz kelebek...ßaşta çok umursamadım onu, duruyodu sessiz, uçmadan. En sonunda onu yatağımın üstünde ölü buldum. . Şimdi masada bir kağıt parçasının üstünde duruyor öylece, dokunamadım ama bekliyor işte... Penceremden dışarı atabilme ihtimalim vardı oysa, ama ben saklamayı daha uygun buldum. . Hani defter aralarına koyarlar kurusun diye güldü o yaa, kelebek değildi,ki yoksa kelebek miydi? Kelebek severim ben, bilmem neden. . . Bembeyaz o kadar beyaz ki, beyaz kağıdın üstünde fark edilmiyo bile, şu ahir ömrümde bir kelebeğin ölümüne şahit oldum ya hatta belki sebep oldum,onun cesedinden korkmuyorum, ben cesetlerden hiç korkmadım ki, çocukluk arkadaşımın babaannesi vefat ettiğinde onu öylece odada ölü bi halde gördüğüm anı hatırladım şimdi, ne alaka dimi? Neyse bak aklıma ne geldi, çocukken alice vardı ya harikalar diyarında olan, işte o harikalar diyarında kaybolmak isterdim ben. . Ve bir o kadar da korkardım kaybolmaktan, ama bu korkum engel olmuyodu içimdeki isteğe... Korkum,beni durduramıyordu yani... Yine öyle olmasından korkuyorum... Geçen günler içinde, yüzüme bakıp mutlu olduğumu sananlar oldu, yine güzelliğimi övenler... O durumlarda ne söylemem gerektiğini düşünmem çok zaman alıyo, bu kötü.. Her neyse içimde yer eden o sızıdan hiç bahsetmedim, ve sanırım bahsetmicem... Konuşur gibi yazmak güzel, 'bahsetmeyeceğim' ııy çok itici... Sonra yine yazarım,şimdilik aramızdaki bu sessizliği bozmayalım, eyvallah. .

Hiç yorum yok: