.

8 Eylül 2009 Salı

Gözlerindeki çaresizlik... Birtek ona çare olamam...Gitmek isterim hep içimde bana dur diyen kimse yok o halde kalmamı bekleyen ben miyim? Ben miyim gitmek isterken hep kalan? Kalan olan neden gitmek ister ki? Nedir bu hissin bendeki yeri? Herşey yalnızlıktan mı? Kaçmak... Kalmak... Ağlamak... Bütün bunlara bir tek neden mi neden oluyor? Peki neden? Kendimi boş bir kutu sanıp her gördüğüm güzel şeyi içime saklamak isteyişim mi bu savruluşumun sebebi? Aşk için ağlamam ben derken, en çok hangi acıya ağladım ki? Babamın yanımda olmayışı mı? Yolda parkta yürürken görmek istemediğim kareler mi? Çok basit bir sesleniş mi?Baba... Sevmiyorum kabuklarımı kanatmayı ama uğraşıyorum sonra kanıyolar... Hatırlamak istemediklerim aklımdan çıkmıyorlar.. Ben böyle olsun istemedim demek çare olmuyor... Olmuyor işte, yarımsa bi'şeyler öyle kalıyor.. Kendimi ne kadar saklamaya çalışsam da başaramıyorum.. Aslında başkalarına sorduğum her soruyu kendime soruyorum. Bir başkasının yerine koyuyorum kendimi. Bakıyorum içime. Ben kaybetmek istemezdim böyle birini... Bu cümle geçiyor aklımdan. Satırlarımdan... Ben kaybetmek istemezdim ama kaybettim... Hayata başlarken yanımda olan yanımda değil... Kendimi anlatmamalıyım bu kadar çok bilmemeli kimse beni derken, söylüyorum birden herşeyi çok özlediğimi..Bugün yağmur yağdı... Pencereme vuran damlalar değil, o koku var ya beni sanki yaşadığım andan alıp geçmiş yıllara bıraktı...

Hiç yorum yok: